İhanet!

uzun zamandır aysavaşçısı fanficği yazmıyordum şimdi sizinle 'ihanet' başlıklı fanfciğimi paylaşıcam ama şu an hazır değil ben bölümleri yazdıkça eklerim bu aralar çok suskundum artık bişeyler paylaşsam fena olmaz diye düşündüm

iyiş düşünmüşsün sabırsızlıkla bekliyoruz =)

büyük bi merakla bekliyoruz hadi bakalım

arkadaşlar ilk bölümü yazmaya başladım ama çalıştığım içinde biraz yoğunluk yaşıyorum ilk bölüm tamamlanınca hemen siteye ekleyeceğim sağlıcakla kalın

tamam bekliyoruz

Öncelikle ilgnize çok teşekür ediyorum ve vakit kaybetmeden hikayemiz hakkında bi kaç küçük açıklama ile 1. bölüme başlıyoruz
Hikayemiz orjinal animeden tamamen bağımsızdır lütfen 'ama animede böyle değildi' şeklinde yorumlar yazmayalım ama tabiki olumlu yada olumsuz eleştirilerinizede herzaman açığım
Konu hakkında bikaç şey söyleyeyim aslında konuyu bölümler ilerledikçe birlikte göreceğiz
e hadi bakalım başlıyoruz umarım beyenirsiniz....
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
BÖLÜM 1
Kurumuş yapraklar rüzgarın sert darbeleri ile dallardan teker teker dökülüyordu. Japonya belkide tarihinin en sert kışı ile yüz yüze gelmişti bu sert rüzgarın arkasından gök gürültüsü eşliğnde şiddetli bir yağmur başlamıştı.
eymi: ne kadar sert bir hava değilmi
rei: evet....
usagi: aşkım bize evini açtığın için çok teşekür ederiz
mamoru: .....
mamoru önündeki notlara o kadar dalmıştıki usagiyi duymamıştı
usagi: mamoru sana diyorum!!!!
mamoru bu çığlıkla irkildi
mamoru: neden bağırıyorsun usagi
usagi: bize evini açtığın için teşekür ederim dedim
mamoru: rica ederim canım ama ders çalışmak için toplandık ama sen daha kitabın yüzünü bile açmadın
usagi: üffff bu dersler çok sıkıcı
makoto: yapma usagi artık lisede değilsin üniversite öğrencisi olduk biraz daha olgun davranmalısın
usagi: üfff tamam....
rei: mamoru şu soruda bana yardım edebilirmisin
mamoru: tamam hangi soru
rei elindeki kalın matematik kitabını mamorunun önüne koydu zorlandığı soruyu gösterdi tam yanına oturacaktıki usagi aralarına girdi
usagi: sen nereye oturduğunu sanıyorsun
rei: usagi....ciddi olamassın
eymi: ....bu kız beni öldürücek...
mamoru: usagi lütfen bana bir fincan çay getirirmisin
usagi: tabiki canım!!!
usagi hemen mutfağa koştu
mamoru: kusuruna bakma hala beni kıskanıyor
rei: ahhh banamı anlatıyorsun
birlikte soruyu çözmeye başladılar bir saat kadar daha ders çalıkştıktan sonra mola vermişlerdi
rei: yağmur hala yağıyor
minako: evet anlaşılan biraz ıslanıcaz
mamoru: ben sizi arabamla evlerinize bırakırım
minako: bunu yapmana gerek yok evlerimiz birbirine yakın
mamoru: olmaz bu yağmurda öylece ıslanmanıza izin vermem zaten yeteri kadar çalıştık artık kitapları kaldırabiliriz
Kızlar liseyi başarı ile tamamlayıp üniversiteye başlamışlardı mamoru ise genetik mühendisliği bölümünde artık son senesini okuyordu okulda semih isminde bir türk ve li isminde birde çinli arkadaşı vardı birlikte çok iyi anlaşıyorlardı ama o gün ikiside gelmemişlerdi
Günlerini sürekli okulda ve okul dışı buluşarak ders çalışarak ve zaman zamanda eğlenerek geçiriyorlardı ama tabiki birde herkezden gizlemeleri gereken başka kimlikleride vardı son 3 aydır bu kimliklerini kullanmak için hiç nedenleri olmamıştı hayat onlar için normal formuna girmişti artık taki şehirde esrarengiz cesetlerin ortaya çıkmaya başlamasına kadar....

1. bölümün sonu

---------------------------------------------------
Not : ismi geçen semih karakteri ben değilim onunla alakalı bi fanfic yazacağım ama bundan sonra ....
genelde ilk bölümleri kısa yazarım sonradan açıılırım
diğer bölümlerde görüşmek üzere

ya senden gıcık alıyorum yaavv.Çünkü Senin fanficin benim fanficiton yazma hevesi getitttitiriyor çünkü çok güzel

SÜper olmuş *_* Nasıl desem alışılmışın dışında olmuş olmuş takip edeceğim O__o

PrensesMars demiş ki:ya senden gıcık alıyorum yaavv.Çünkü Senin fanficin benim fanficiton yazma hevesi getitttitiriyor çünkü çok güzel

Teşekür ederim yorumlarınız ve destekleriniz için ama bu üsteki yoruma ayrıca deyinmek istiyorum yaklaşık 6 yıldır fanfic yazarım kimse bu kadar güzel yorum yapmamıştı

2. BÖLÜM


Yağmur şiddetini git gide düşürmüştü ve yarım saat kadar sonrada hava açmış bulutlar dağılmış dolunay bütün ihtişamı ile gökyüzünde belirmişti.
rei: hava iyice açtığına göre artık müsade isteyip gidebiliriz
mamoru: rei senin evin oldukça uzakta seni tapınağa kadar bırakayım
rei: çok naziksin...
usagi: bende geliyorum....
mamoru: tamam o zaman önce seni bırakırım canım...
minako: hadi makoto eymi bizde yavaş yavaş gidelim size iyi akşamlar
mamoru: iyi akşamlar
eymi minako ve makotonun evleri bi kaç sokak uzakta olduğundan onlar rahtlıkla evlerine gitmişlerdi rei ve usagide dışarı çıktılar mamoru arabasını getirmek için otoparka doğru gitti
rei: senin derdin ne usagi
usagi: benim derdim senisin neden mamorunun peşinden ayrılmıyorsun
rei: usagi nasıl böyle düşünürsün artık bir genç kız oldun çocuk değilsin hala küçük kıskançlık oyunları oynuyorsun
usagi: hı!!
rei: bak usagi eğer böyle davranırsan mamoruyu kendinden soğutursun sonra olacaklardan ben sorumlu değilim
usagi: ne demek istiyorsun
rei: mamoru çok olgun bir insan ve yanındaki partnerininde olgun bir bayan olmasını ister ama sen bu beklentisini karşılamıyorsun basit kıskançlık komplekslerinden kurtul ve artık olgunca davranmaya çalış lütfen
usagi ve rei çalan araba kornası ile irkildiler hemen arabaya binip önce usaginin evine gittiler usagi arabadan indi
mamoru: sonra görüşürüz canım
usagi ağlamaklı bir ses tonuyla cevap verdi
usagi: tamam...
mamoru usaginin saha sağlim evine girdiğini görünce tapınağa doğru sürmeye başladı
mamoru: eee rei anlat bakalım nasıl gidiyor
rei: bildiğin gibi zamanımın çoğu usagiyle uğraşmakla geçiyor
mamoru: sence neden böyle davranıyor
rei: bilmiyorum henüz yaşının verdiği olgunluğa ulaşamamış
mamoru: güzel bir tespit
rei ve mamoru arabayla tapınağa doğru giderken caddede kumrular gibi kol kola gezen miçhiru ve sevgilisi semihi() gördüler. semih uzun boyluydu tıpkı mamoru gibi gözlerinin önüne inen saçları vardı miçhiru ile mamoru sayesinde tanışıp iyi arkadaş olmuşlardı ve sonra da birbirlerine aşık olmuşlardı
mamoru: şunlar semihle miçhiru değilmi
rei: aaa evet kumrular gibi geziyorlar
mamoru onların yanında durdu
mamoru: semih burası Türkiyeye benzemez dikkat et....
semih: hahaha...
mamoru: nereye gidiyorsanız bırakayım sizi
semih: teşekür ederim ortak ama bizim acelemiz yok hatta mümkün olduğunca yavaş gitmeye çalışıyoruz
rei: ne zamandır yürüyorsunuz
miçhiru: sinemadan çıktığımızda saat 16:00 dı o saatten bu yana yürüyoruz
mamoru: ooo sinemayada gitmişler biz derslerle boğuşuyoruz
rei: nasılsın canım
miçhiru: hayatımın en güzel günlerinden biriydi çok eğlendim
rei: bana sonra anlatırsın değilmi
miçhiru: haha tabiki canım pijama partisi yaparız ...eski günlerdeki gibi
semih: ...e senin sevgilin yokmu kardeşim al koluna git nereye istiyorsan
mamoru: ben usagiyle böyle bişey yapmaya kalksam daha ilk dakikalarda kıskançlık krizi başlar en iyisi ders çalışmak
semih: sana diyorum çocuk bakıcılığı yapacak yaşı çoktan geçtin gel bana takıl hayatın türlü türlü güzelliklerinin farkına var ...
miçhiru: siz ne konuşuyorsunuz öyle fısır fısır
semih: yok bişey hayatım öylesine sohbet işte
miçhiru semihin koluna girdi
miçhiru: eğer çapkınlık gibi bir fikriniz varsa senin gözlerini oyarım ona göre
semih: ya sen aslında türksün değilmi bana japonum diye yalan söylüyorsun
miçhiru: aaa niye
semih: aynı bizim kızlar gibi konuşuyorsun ...
miçhiru: hahaha....
mamoru: neyse gelmiyorsanız size iyi akşamlar
semih: iyi akşamlar
mamoru ve rei tapınağa doğru gitmeye devam ettiler semih ve miçhiruda el ele tutuşarak evlerinin yolunu tuttular miçhirunun evinin önünde durdular
semih: evet işte geldik canım
birbirlerine sarıldılar bütün gün birlikteydiler ama yinede ayrılamıyorlardı birbirlerinden
miçhiru: aşkım çok güzel bir gündü bir an önce yarının olması için dua edeceğim
semih: bende bi tanem ….
Semih miçhirunun yüzünü elleri arasına aldı gözlerine baktı
Semih: çok güzelsin
Miçhiru: … seni seviyorum
Semih: bende seni seviyorum
Birbirlerine son kez sarıldıktan sonra miçhiru evine çıktı kapısını açtı ve evine girdi hemen pencereye koştu ve sokakta tek başına kalan semihe baktı camının buhusuna bir kalp çizip ortasına büyük harflerle S ve M yazmıştı bi süre sonrada birbirlerine öpücükler yollayıp vedalaştılar semih te kendi evine doğru yola çıktı
Semihin evi şehrin biraz dışında kalıyordu şirin bir kır evini andıran görünümü vardı tek katlı müstakil bir evdi önünde büyük bir bahçesi vardı ve bahçede Hades ismini verdiği iri büyük ve siyah renkli bir köpeği vardı köpek semihi görünce hemen kulübesinden çıktı ve sahibine sevgi gösterisi yapmaya başladı semih köpeğini biraz sevip evine girdi kapısını kapatır kapatmaz bir çıtırtı duydu ışıkları yaktı biri kanepesinde oturuyordu
Semih: sende kimsin….
Kanepede oturan adam ayağa kalktı onun boylarında siyahlar içinde birisiydi semihe döndü yüzü belli olmuyordu
--: ben senin geçmişinim
Semih başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hisediyordu
Semih: demek beni buradada buldunuz
--: geçmişinden kaçamasın
Semih: ne istiyorsun
--: ne istediğimizi biliyorsun yarım kalan işimizi sen bitireceksin
Semih: sizin pis işlerinize yeterince katlandım artık yeni bir hayat kurdum kendime
--: evet görebiliyorum ayrıca yeni sevgilinde çok tatlı
Semih yerinden bir ok gibi fırladı ve siyahlar içindeki yabancının boğazına sarıldı
Semih: eğer ona dokunursanız bu dünyayı sizin başınıza yıkarım anladınmı beni!!!
Esrarengiz yabancı birden semihin ellerinden kayboldu ve arkasında belirdi
--: bu kadar vahşi olmana gerek yok yaşadıklarımızı ne çabuk unuttun
Semih arkasına döndü yine yakalamak istedi ama siyahlar içindeki yabancı çok hızlıydı üstündeki siyah pelerini çıkardı gizemli yabancı aslında bir bayandı kızın uzun saçlı siyah gözlü bir bayandı üzerinde kırmızı bir elbise vardı bir savaşçı elbisesine benziyordu
--: hala anlaşamıyoruz semih
Semih: hiç şaşırmadım…
--: merak etme etrafındaki hiç kimseye zarar verecek değiliz tabi bu senin elinde
Semih: tamam ne istiyorsunuz söyleyin
Savaşçı kız siyah bir kutu çıkardı ve semihe verdi
--: bu aylar önce ölen Savaşçı Galaxianın külleri senden istediğimiz şey ise bu külleri ay prensesinin yattığı yatağın üzerine serpmen
Semih: sonra ne olucak
--: ay prensesi yatağına yattığı zaman kabuslar görmeye başlıycak aklını kaçırmış gibi olucak
Semih: zaten pekte akıllı bişey değil
--: ve tek yolu intihar olucak
Semih: anladım…
--: ama bunu bu halde yapamasın sana bazı güçler vermem emredildi
Semih: … güzel hadi ne yapacaksan yap ve beni rahat bırak
Savaşçı kız sinsi sinsi sırıtmaya başladı
Semih: neden gülüyorsun
--: bu biraz canını acıtabilir
Semih: ne…
Savaşçı kız gülümsediğinde azı düşlerinin tıpkı bir vampir gibi uzun olduğunu görmüştü semih kız bir anda semihin üzerine atladı ve boynuna sağlam bi ısırık attı bi süre kan emdikten sonra kız ortadan kayboldu semih bayılmıştı kulaklarında ise kızın çınlayan sesini duyuyordu sadece

--: her şey senin elinde semih … geceleri sevdiklerinden uzak durmaya çalış HAHAHAHA!!!!!

2. BÖLÜMÜN SONU

3. BÖLÜM

Semih dışardan gelen kuş cıvıltılarını duyabiliyordu bedeni bir beton kadar ağır geliyordu ona sonra birden içinin enerji ile dolduğunu fark etti kulaklarında 'UYAANNN!!' şeklinde bir haykırış duymuştu gözlerini açtı tavana bakıyordu yavaşça doğruldu ellerine baktı herşey normal gibi görünüyordu. usulca ayağa kalktı duvarın önündeki aynanın karşısında durdu kendine bakıyordu bir vampir tarafından ısırılmıştı ama herşey yolunda gibi görünüyordu.
boynunda bir yanma hisetti sağ tarafına döndüğünde boynunda bir çift diş izi görünüyordu birden sanki yanında biri varmış gibi bir ses duydu
--: görüntü hoşuna gittimi....
semih: sen hala burdamısın...
--: evet ...
semih: nerdesin karşıma çık hemen
--: aynaya bak
semih aynaya baktı
semih: eee...
--: işte ben karşındayım
semih: dalgamı geçiyorsun
--: hayır canım seni ben ısırdım sana istediğim gibi sesimi duyurabilirim istediğim zaman seninle konuşabilirim
semih: beni vampir yapmakla eline ne geçti
--: üzgünüm ama bunun böyle olması gerek ...
semih: iş bittikten sonra bu lanetten nasıl kurtulucam
--: ısıran vampiri öldürmen gerek
semih: bu kurt adamlar için sanıyordum
--: ikisinin birçok ortak noktası vardır
semih: anladım
--: ee kendini nasıl hisediyorsun
semih: iyiyim
--: başka
semih: bide senle sohbetmi edeceğim
--: evet hahaha
semih: neden biraz kendimle baş başa kalmamı sağlamıyorsun
--: olmaz hem benimde canım sıkılıyordu sohbet edecek birine ihtiyacım var...
semih: bişey sormak istiyorum ama bana dürüstce cevap vermelisin
--: tamam söz veriyorum dürüst olacağım
Semih: benim gördüklerimide görebiliyormusun
--: …..
Semih: hadi cevap ver
--: hayır göremiyorum
Semih: yalan söylüyorsun
--: cidden göremiyorum yoksa çok iğrenç olabilirdim
Semih: şuan olduğun gibimi
--: neden biraz iş konuşmuyoruz
Semih: tamam konuş hadi
--: istediğin zaman bir yerden başka bir yere ışınlanabilirsin görme duyma hissetme yeteneklerin en üst düzeyde ayrıca görünmez de olabiliyorsun duvarların içinden geçebilirsin ve güçlerinde maksimum seviyede
Semih hafifçe güldü
Semih: yarasada olabiliyormuyum
--: hahaha… hayır canım… bunlar işin toz pembe yanları
Semih: açıkla
--: dolunaylarda beslenmen gerek kurbanlarını istediğin kesimden seçebilirsin
Semih: olamaz bunu durduramazmıyız
--: hayır ama vampir kralla yaptımız anlaşma gereği ısırdığın insanlar tekrar vampir olmuyor hemen orda ölüyorlar
Semih: son günlerdeki ölümler sizin eserinizmi
--: evet sadece bi kaç evsiz insan ama kanlarının tadı çok güzel
Semih: işimizi bitirdiğimiz zaman senin kalbine koca bir kazık saplayıp kafanıda gövdenden ayıracağım
--: hımmm güzel bir fantezi….
semih: yanlız kalmak istiyorum çok ciddiyim
--: tamam gittim...
semih bi kaç saniye sonra içinde bir boşluk hissetmişti artık kendi ile başbaşa kalmıştı salonun ortasında aynanın karşısında öylece bekliyordu boynunda ki ısırığa tekrar baktı
semih: bunu sana ödeteceğim....
sonra salonun ortasına doğru ilerledi perdelerini açtı güneş ışığı yüzüne vurunca sanki gözlerine kızgın demirler batırılmış gibi hisetmişti içinde güneşe karşı bir nefret oluşmuştu perdeyi tekrar kapattı sonra dışarı çıkmaya karar verdi kapısını usulca açtı güneş ayakkabılarının uçlarına vuruyordu bir adım attı güneş beline kadar gelmişti cesaretini topladı ve usulca kendini bahçeye doğru attı güneşe hala bakamıyordu kafasını gökyüzüne doğru bile kaldıramıyordu bahçenin köşesinde duran su şişesini aldı köpeğine su vermek için klübesinin önüne ilerledi hades uyuyordu semih yere çömeldi ve köpeğinin su kapını doldurmaya başladı su sesini duyan hades uyanmıştı usulca semihe baktı
semih: meraba dostum iyi uyudunmu...
Tam o anda hades hırlamaya başlamıştı
semih: sorun ne kedi filanmı gördün
hades semihin üzerine atılmıştı semih bir anda kendini geriye attı şok olmuştu bebekliğinden bu yana baktığı köpeği onu parçalamak için zincirini kırarcasına havlıyordu
semih: senin neyin var
semih bi süre sonra anladı....
semih: demek hisedebiliyorsun öylemi ....
semih köpeği ile ne yapacağını düşünürken tanıdık bir ses duydu
minako: semiiiihhhh günaydın
semih: günaydın...kızlar bu ne güzel süpriz
makoto: bu gün usagilerde toplanıyoruz ama sen hazır görünmüyorsun
semih: tamamen aklımdan çıkmış
rei: miçhiruyu düşünmekten derslerine konsantre olamıyorsun hahaha!!
semih: hemen geliyorum
rei: bekliyoruz
semih hazırlanmak için evine girdi
minako: hadesin nesi var semihi parçalamak ister gibi bir hali vardı
makoto: belkide oda bir eş istiyordur
rei: hahhaha!!
semih: usagilere gidiyorsak bu kutuyuda almalıyım gerizekalı kız bana güçlerimi ne şartlar altında kullanacağımı söylemedi
--: hey bunu duydum....
semih: şakaydı....
--: güçlerini kullanmak istiyorsan istemen yeter
semih: tamam şimdi defol...
--: işi bugün bitir...ayrıca çok kabasın...
semih kutuyuda el çantasına koydu sonuçlarının ne olacağını kestiremesede bunu yapmak zorunda kalmıştı yoksa miçhiruya bile zarar verebilirdi
Semih rei makoto ve minaklo birlikte usagilerin evine gittiler eymi mamoru miçhiru ve usagide ordaydılar bi süre sohbetten sonra ders çalışmaya başladılar
miçhiru: canım şu soruyu çözemedim yardıme dermisin
semih: ....
miçhiru: semih...aşkım sana diyorum
miçhiru semihin omzuna dokundu semih bir anda irkilmişti
miçhiru: iyimisin çok dalgın görünüyorsun
semih: ...iyiyim bi tanem iyiyim...ne demiştin
miçhiru: işte bak bu soru
semih kitabı miçhirunun ellerinden aldı ve okumaya başlamıştıki miçhiru semihin boynundaki diş izlerini görmüştü
miçhiru: semih boynuna ne oldu canım
semih: ...bişey yok sadece sivri sinekler....
miçhiru: ama kızarmış bence bir doktora görünmelisin...
semih: usagi soğuk bişeyler bulunurmu
usagi: evet dolapta kola olcaktı kendi evin gibi rahat ol lütfen
semih: sağol...
semih masadan kalktı ve mutafağa gitti kendine bir bardak soğuk kola doldurdu ve içinede bir kaç tane buz attı
eymi: nesi var miçhiru
miçhiru: anlamadım ...bi gidip bakayım...
miçhiruda semihin yanına geldi
miçhiru: hastamısın
semih: hayır değilim iyiyim
miçhiru elini semihin boynuna götürdü
miçhiru: dur bi bakıyım
tam bu esnada semih miçhirunun ellerine elinin tersi ile vurdu
semih: sana iyiyim dedim!!!
miçhiru çok kırılmıştı ilk defa semihten böyle sert bir tavır görmüştü gözleri dolmuştu bir anda arkasını döndü tam gidecekken semih kolundan tutup kendine çekti ve sarıldı
semih: özür dilerim aşkım biraz gerginim sadece....
miçhiru başını semihin sıcacık göğsüne koydu
miçhiru: önemli değil canım...
semih: kırılmadın değilmi
miçhiru: hayır....
--: ne kadar romantiksiniz .... akşam yemeğini düşün semih ... kızın boynundan bir ısırık al hadi yap hahahaha!!!
semih: hadi içeri git bende şimdi geliyorum
miçhiru: tamam canım....
miçhiru içeri gitti
semih: senin derdin ne
--: sen
semih: evet bunu görebiliyorum sayende köpeğim bile benden nefret ediyor...
--: hadi işini yap usaginin odası hemen sol tarafta
semih: tamam....
semih el çantasından çıkardığı içinde galaxiyanın küllerinin olduğu kutuyu çıkardı ve görünmezliğe adapte oldu sol taraftaki duvara yaklaştı önce elini hafifçe duvara sürdü eli duvarın içinden geçti istediği olmuştu semih sol taraftaki odaya geçti ama bir anda kendini tekrar mutfağa attı
semih: seni öldüreceğim vampir bozuntusu
--: özür dilerim semih sol taraf banyoydu sağ tarafta olucaktı
semih: umarım doğrudur...
semih sağ taraftaki duvardan geçti bu sefer doğruydu usaginin odasındaydı
--: hadi işini hemen yap yoksa şüpelencekler
semih kutunun içindeki külleri usaginin yatağına serpti küller yatağın üzerine düştükçe yok oluyorlardı bu bir tılsımdı
semih: işte oldu ...
--: bravo
semih: şimdi ne olucak
--: daha yolun başındasın canım sadece bizim istediklerimizi yaparsan serbest kalabilirsin artık arkadaşlarının yanına dön
semih: hey dur ....dinle....lanet olsun...
o sırada mamoru mutfağa girdi
mamoru: umarım banada kola ayırmışsındır ....semih....nerdesin bu çok tuhaf...
mamoru tekrar salona döndü ve semihin içerde olduüğunu gördü
mamoru: mutfakta olduğunu sanıyordum
semih: ayakta uyuyorsun mutfaktan çıkıp tuvalete girmiştim
mamoru: ....
akşam saatlerinde yine evlerine dağılmışlardı gece usagi pembe pijamalarını giydi ve yatağına uzandı yorganı üzerne çekti ve kendisi için tatlı olduğuna inandığı bir uykuya daldı ...

3. BÖLÜMÜN SONU....

Kunzite yorum yapamıyorum sana sen aştın O_o

kötümü olmuş

bu arada 3. bölümün devamı eklenmiştir sanırım beyenmediniz ?

Lord Kunzite demiş ki:kötümü olmuş

bu arada 3. bölümün devamı eklenmiştir sanırım beyenmediniz ?

kötü mü ne kötüsü süper olmuş *-*
ne yetenekler var işte...

yine harika bi bölümdü ellerine sağlık devamını dört gözle bekliyoruz

birden beyenmediniz izlenimine kapıldımda şimdi içim rahatladı yeni bölümü kısa süre içinde yazıp siteye ekleyeceğim ilginiz için teşekür ederim

o semihi hiç sevmedim mamorunun aklını çelmeye çalışıyo
ama bravo sürükleyici baya 4.bölümü bekliyoruz

4. BÖLÜM

Karanlık bir zindan gibiydi her yer usagi derin derin nefes alıp verdiğini hisediyordu soluk verdikçe oluşan buharı görebiliyordu ama üşüyordu bir gülüş duydu son derece tanıdıktı
usagi: sende kimsin...
--: ölüceksin!!
usagi: göster kendini
usagi kendine doğru gelen adımları duyuyordu birden kanatlı bir yaratığın kendine doğru uçtuğunu gördü bir çığlık attı ve çalan saatinin sesi ile uyandı annesi yıldırım hızıyla odasına girdi
--: canım iyimisin
usagi: iyiyim anne
annesi usaginin baş ucuna oturdu ona sarılıp saçlarını okşadı
--: hasta filanmısın
usagi: hayır anne sadece bir kabustu
--: tamam canım hadi gel kahvaltını yap ve okuluna git artık lisede değilsin geç kalmamalısın
usagi: tamam anne
usagi pencereden dışarı baktı
usagi: çok garip sanki gerçek gibiydi
o sırada semihin evinde
semih: tanrım üzerimden kamyon geçmiş gibi hisediyorum
--: günaydın...
semih: ne istiyorsun
--: hadi kahvaltıya gel
semih: ne!! ciddi olamassın
semih hemen yatağından kalktı ve mutfağa doğru koştu mutfak bomboştu
semih: seni....seni kesinlikle ben öldürücem anladınmı
--: hey en azından okula geç kalmayacaksın bana teşekür etmelisin
semih: bu gece dolunay var ne yapmalıyım
--: hahaha!!! içgüdülerinle hareket et
semih:...anlaşıldı....
semih üzerini giyindi ve okula doğru hareket etti okula vardığında arkadaşları ile bi süre sohbet etti kendinde bir özgüven hisediyordu ama bu normalin çok üstündeydi
miçhiru: meraba canım yorgun görünüyorsun
semih miçhiruyu fark etmemişti
miçhiru: semih sana diyorum
semih: aa meraba canım nasılsın
miçhiru: iyiyim ama sen pek iyi görünmüyorsun
semih: neden hiç olmadığım kadar iyi hisediyorum
usagi: günaydın çocuklar
rei: usagi gece ne yaptın
usagi: hiç bişey uyudum sadece
minako: sanki bütün gece uykusuz kalmışa benziyorsun
usagi: evet bütün gece kabus gördüm
--: duyuyormusun kendinle gurur duy hahaha!!
semih: biraz susarsan duyacağım
miçhiru: bişeymi dedin canım
semih: hayır bişey yok
mamoru: şimdi iyisin değilmi
usagi: eevet iyiyim aşkım
semih içinden geçirdi
semih:aşkmış sevsinler senin aşkını
mamoru: semih seninle biraz erkek erkeğe konuşabilirmiyiz
semih: tamam...
semih ve mamoru yürümeye başladılar
mamoru: usagiyle bir sorununmu var
semih: hayır neden olsunki
mamoru: ona çok soğuk ve katı davranıyorsun o bunu hak etmiyor
semih: yanlış düşünüyorsun öyle bir amacım yok
mamoru: o diğer kızlar gibi değil ama böyle bir davranışıda hak etmiyor
semih: bu tür bir izlenime nerden kapıldın bilemiyorum
mamoru birden durdu semihin önüne geçti kaşlarını çatmıştı
mamoru: ona düzgün davranmanı istiyorum anladınmı
semih normalde bunu çok olgunca karşılardı ama bir anda kontrolünü kaybetmişti mamorunun yakasına yapıştı ve havaya kaldırdı mamorunun ayakları yere deymiyordu
semih: bir daha beni tehdit edersen cesedini kimse bulamaz anladınmı!!!!
mamoru: hey ne yapıyorsun sen!!
semih bi süre sonra kendine geldi mamoruyu bıraktı ve bi iki adım geri attı ellerine baktı
mamoru: iyimisin dostum kötü bir günmüydü
semih: özür dilerim ne olduğunu bilmiyorum
mamoru: tamam sorun değil
semih arkasına döndü ve gitti
mamoru: hey derslerin ne olucak
semih: bu gün hiçbirine girmeyeceğim
semih gün boyu tokyo sokaklarında dolaştı içinde bir canavar vardı ve onunla birlikte yaşamak zorunda kalmıştı akşam üzeri cep telefonu çaldı arayan miçhiruydu
semih: üzgünüm canım şu an seninle konuşmayı bile canım istemiyor
semih telefonu kapattı ve yürümeye devam etti artık dolunay başlamak üzereydi
o sırada reilerin evinde
rei: ne oldu miçhiru
miçhiru: önce meşkule aldı sonra kapattı neden böyle yapıyor anlamıyorum
rei: belki müsaid değildir
miçhiru: hiç böyle yapmazdı son günlerde çok garip davranıyor
rei: erkekler işte canım yakında eskisi gibi olur
miçhiru: o akşam seni bırakmayı mamorumu istedi rei
rei biraz kızarmıştı
rei: evet ... ne demek istiyorsun miçhiru
miçhiru sinsice güldü
miçhiru: sadece konuştunuzmu peki
rei: miçhiru o usagiyi seviyor nasıl böyle düşünürsün
miçhiru: sadece şaka yapıyorum...
rei: ..geç oldu artık yatalımmı
miçhiru: evet uykum gelmişti zaten bu arada rei beni evinde misafir ettiğin için teşekür ederim
rei: lafı bile olmaz canım iyi geceler
miçhiru: sanada
Artık dolunay iyice kendini göstermişti semih kırsal bir bölgeye gitti halktan uzak kalmak istiuyordu arkasında bir ses duydu
--: karnın hala acıkmadımı
semih arkasına döndü
semih: bu güzel akşamda seni görünce iştahım kaçtı
o esrarengiz kız karşısındaydı ismi Melisaydi
yavaşça semihin yanına geldi birlikte dolunayı izlemeye başladılar
melisa: onumu düşünüyorsun
semih: evet...ama bugün telefonuna cvp vermedim
melisa: neden
semih: bilmiyorum
melisa: ...
semih bir anda melisayı kollarından tuttu ve kendine çekti melisa hazırlıksız yakalanmıştı
semih: şimdi boynunu kırmamam için bir neden söyle
melisa: istediğim zaman kollarından kurtulabilirim
semih: hadi kurtul o zaman
melisa gülüyordu
bir süre göz göze kaldılar sonra semih melisayı kendinden uzaklaştırdı
semih: ciddi olamassın
melisa: neden
melisa semihe bir iki adım yaklaştı elini ona uzattı
semih: hayal dünyasında yaşıyorsun bu işten kurtulmak için eninde sonunda seni öldürmem gerek
melisa: istersen seni şimdi kurtarabilirim
semih ona döndü
semih: nasıl
melisa cebinden b ir iksir çıkardı bu panzehirdi
melisa: bunu içersen tekrar normal insan olursun
semih: karşılığında ne istiyorsun
melisa: ömrünün geri kalanını benimle birlikte geçiriceksin
semih: ....HAHAHAHA!!!
melisa: neden gülüyorsun
semih: ben miçhiruyu seviyorum ayrıca karşılığı ne olursa olsun seninle bir saniye bile geçirmem
melisa: pislik...sen bir pisliksin
semih kibarca eğildi
semih: o şeref size ait...
melisa özel güçleri ile semihe saldırdı semih bi süre yerde yuvarlandı sonra doğruldu
semih: hahahaha!!! bekarlık bu kadar kötü bişeymi....
melisa: seni.....
melisa tekrar saldırdı ama bu sefer semihte karşılık vermişti melisa sendeledi
melisa: vay canına
semih: hımmm sevmeye başladım.......
semih bir anda acı çekmeye başlamıştı av vakti gelmişti semih bir vampir olmuştu
melisa: işte zaman geldi semih bakalım kendine ne kadar hakim olabileceksin
melisa ordan ayrıldı semih içinde büyük bir sususluğun olduğunu hisetti ama susamamıştı o boşluğu sadece kanla doldurmalıydı şehre doğru yürümeye başladı
o sırada usagi yine kabus görüyordu kanatlı yaratık onu kovalıyordu usagide kaçıyordu bir kapıya gelmişti ama kapı kapalıydı kapının diğer tarafındaki kısımda savaşçı arkadaşlarının sesleri geliyordu usagi çığlıklar içinde kalmıştı yine çalan saatiyle uyandı
semih ise yatağında açmıştı gözlerini elleri kolları ve ağzı kanlar içindeydi ama bu kendi kanı değildi bi süre sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı

4. BÖLÜMÜN SONU....

huhuu heyecanlı ee 5. bölümü isteriz
bu arada hala semih'e gıcığım

5. bölüm biraz gecikebilir ilginize çok teşekür ederim

5. BÖLÜM


Günler ilerliyordu semih akşamları vahşi bir vampir olmaya devam ediyordu usagi ise gece kabuslarından dolayı bir psikoloğa gitmeye başlamıştı ama yaşadıklarının hepsinide gizli kimliğinden ötürü anlatamıyordu artık içinden çıkılmaz bir haldeydi yaklaşık bir hafta sonra 6 marttı yani miçhirunun doğum günüydü semih o akşamı unutmuştu dışarı çıkacakken birden miçhiruyu karşısında buldu
semih: miçhiru
miçhiru: canım beni almayamı geliyordun
semih: anlamadım
miçhiru: bugün birlikte film izliycektik unuttunmu
semih: aaa evet aşkım gel hadi içeri geçelim
içeri geçip oturdular
miçhiru semihn ellerini tuttu
miçhiru: bugünlerde çok garip davranıyorsun
semih: sahimi hiç fark etmedim
miçhiru: yemek yedinmi bişeyler hazırlıyımmı
semih: karnım tok hadi gel filmi izleyelim
semih mutfağa gidip içecek bişeyler hazırlarken birden melisanın sesini kulaklarında duydu
melisa: kendine ne kadarda çok güveniyorsun
semih: ne diyorsun sen...
melisa: bugün dolunay ve sen kız arkadaşınla birlikte film izliyceksin
semih: olamaz !! tamamen aklımdan çıkmıştı
melisa: ....
semih: bunu ertelemenin bir yolu yokmu.....melisa !!!sana diyorum!!!
miçhiru: canım kimle konuşuyorsun
semih.: hiiiç kendi kendime canım
miçhiru: hadi gel film başlıyor
birlikte içeri geçtiler romantik bir akşam dolunayın görünmesi ile bir felakete dönüşebilirdi ki dolunaydan kısa süre önce kapı çalındı
semih: çok garip bu saatlerde misafirim olmazdı
miçhiru: ben bakiyim
miçhiru kapıyı açtığında karşısında sarı uzun saçlı son derece şık giyimki genç bir bayan karşısındaydı
miçhiru: kime bakmıştınız
---: tabiki semihe bakmıştım ayrıca sende kimsin sevgilimin evinde ne işin var
miçhiru beyninden vurulmuş gibiydi
semih: ne oluyor...kim geldi
---: aşkım bu kim evimizde ne arıyor
semih: asıl sen kimsin
---: anladım bu çocuk suratlıya çaktırmamaya çalışıyorsun ama yakalandın genç adam iki kızıda aynı anda idare etmeye utanmıyormusun
miçhiru semihe baktı
semih: bu kızı tanımıyorum
miçhiru semihe bir tokat attı
miçhiru: demek durgunluğunun nedeni buydu seni artık görmek istemiyorum
miçhiru hemen evi terk etti genç kız içeri girdi kapıyı kapattı bir anda kızın saçları kızıla dönmüştü ve melisa olmuştu
semih: .....
melisa: beni öldürmek istediğini biliyorum ama vakit çok yaklaşmoştı bu olmasaydı miçhirunun hayatı tehlikeye girebilirdi
semih: evet haklısın ama teşekür etmemide bekleme
melisa: anlıyorum
semih: yanlız kalmak istiyorum
semih içeri oturdu ayaklarını uzattı
melisa semihe 2 paket kırmızı serum poşeti verdi
melisa: bunlar kan torbaları bugün avlanman gerekmiycek
semih: bunları miçhiru gelmeden öncede verebilirdin
melisa: ama işine yaramazdı çünkü miçhiru geldiğinde dolunay olmamıştı
semih: tamam şimdi beni yanlız bırak
melisa evden ayrıldı
melisa: son bir şey daha artık yavaş yavaş karanlık güçler dünyaya inmeye başlıycak sana yeni bir görev vereceğiz hazır ol
semih: .....
semih evinde bunalıma girerken miçhiruda eyminin evine gitti ağlıyordu
eymi: ne oldu canım
miçhiru: son zamanlarda garip davranıyor demiştim ya
eymi: evet
miçhiru: beni aldatıyormuş
eymi: NE!!!
miçhiru: ölmek istiyorum eymi ...bunu bana nasıl yapar
eymi: tamam canım sakin ol .....
O gece dolunaydan sonra kanatlı bi takım yaratıkların dünyaya indiğini söyleyen bi takım vatandaşlar durumu polise bildirmişlerdi ama yapılan araştırmalarda bir sonuç elde edilmemişti. Yaratıklar planlarının ilk bölümünü başarıyla yerine getirmişlerdi sıra 2. kısıma gelmişti

BÖLÜMÜN SONU....

nerdesiniz ya siteyi böyle görünce fanfic yazasım gelmiyor
yada sorun bende elimi attığım siteyi kurutuyorum

yok yok sen yaz yeni bölüm gene harikaydı ellerine sağlık son günlerde yazılılar yüzünden pek vakit bulamıyoruz ama sen yaz

Gerçekten çok başarılı yazmışsın.Süper yazıyorsun

doğruya sizin yazılılarınız var ben öğrenci olmadığım için herkezi kendim gibi hisediyorum yazdıkça ekleyeceğim sağolun:D